20 Nisan 2015 Pazartesi

"Bana Eşimi Söyle" İsmi Nereden Geliyor ?

Hem meslek yaşantımızda karşılaştığımız çiftlerde, hem de günlük yaşam içerisinde gözlemlediğimiz ilişkilerde, insanların otomatik olarak hep belli tiplerden hoşlandığını ve bu tiplere çekim duyduklarını görüyoruz. İnsanların otomatik bir biçimde birbirlerini tensel/duygusal/düşünsel açıdan çektiklerine çok defa tanıklık etmişizdir. Bu duruma örnek olarak, yeni bir ortama girdiğinizde, gözünüzün hemen bir kişinin üzerine odaklanması ve o kişiyle aranızda bir çekimin başlaması verilebilir. Çiftler arasında tensel ve psişik uyumun olması, eril-dişil dengesiyle ilgili olduğu gibi, insanların geneli arasında otomatik bir biçimde gerçekleşen çekim/itimin oluşması da daha çok “eril kişilerin dişil kişileri, dişil kişilerin de eril kişileri kendine çekmesiyle ilgilidir”.

Güncel bir ifadeyle “birbirinden elektrik almak/alamamak” şeklinde ifade edilen bu otomatik çekim/itimin, ilişkilerin başlamasında belki de en kritik kıvılcımı oluşturduğunu söyleyebiliriz. Zira hepimiz hemen hemen her gün, meşhur evlilik programlarında, ilk kez karşılaşan kişilerin “birbirlerini daha yakından tanımak isteme” kararı almalarına ya da “birbirlerini tanımayı bile” reddetmelerine şahit oluyoruz. Aslında en ilginci, bu kişilerin birbirlerine karşı çekim duymamaları ya da itim duymalarına neden olan şeyi, çoğu zaman kendilerinin de bilmemesidir. Bu durumu genellikle “kusura bakmayın, sizden elektrik alamadım” diyerek açıklamaya çalışırlar. Birçok kişi de, ilişkilerin başlamasında çok güçlü bir enerji kaynağı olabilen ya da ilişkilerin daha başlamadan bitmesine yol açabilen bu otomatik çekim ve itimin nedenlerinin açıklanmasının zor olduğunu düşünür. Oysa bu durum, mizaç tiplerinin doğasından kaynaklanan eril/dişil dengesi- otomatik çekim/itimle yakından ilgilidir. Örneğin, yukarıda da bahsettiğimiz, mizaç yapısının temel motivasyonu mutlak güç arayışı olan; otoriter, kendinden emin, bağımsızlığına düşkün, girişken, atak, iddialı, ön alan ve kararlı olan kadını düşünün. Bu kadının mizaç özellikleri, haliyle giyim ve konuşma tarzına, hatta oturma ve kalkma adabına bile yansıyacaktır. Bu kadının karşısında da yine mizaç yapısının temel motivasyonu olumlu duygulanım arayışı olan; sevgi dolu, duygusal, ilişki odaklı, sıcakkanlı, şefkatli, merhametli, hassas ve alıngan olan erkeği düşünün. Aynı şekilde bu erkeğin mizaç özellikleri de dış görünüşüne yansıyacağından -bu kişiler birbirlerini tanımasalar dahi- genellikle birbirlerine karşı bir çekim hissetmeyeceklerdir. Şimdi de mizaç yapısının temel motivasyonu güven ve emniyet arayışı olan, mantıklı ve kontrollü davranmaya çok önem veren, çevresindekilere kolay kolay güvenmeyen, ayrıca sık sık kararsızlık yaşayan ve kararlarını danışabileceği güvenilir, bilgili ve tutarlı birine ihtiyaç duyan bir kadın düşünün. Bu kadının karşısına da; mizaç yapısının temel motivasyonu kusursuzluk arayışı olan, ciddi, olgun, dürüst, sorumluluk sahibi, bilgili olmaya önem veren, her şeyin en doğrusunu öğrenmeye ve yapmaya çalışan, çevresindekileri de doğru bildiği davranışlara yönlendiren bir erkek çıksın. Bu kişiler, birbirlerini tanımasalar dahi, mizaç özelliklerinin dış görünüş, davranış ve konuşmalarına olan yansımaları, otomatik olarak bu kişileri birbirlerine çekecektir.

Sonuçta; çiftlerin birbirleriyle ilk karşılaştıkları andan itibaren, ilişkinin hiç başlamaması ya da çiftler arasında uzun yıllar sürecek, uyumlu bir ilişki kurulmasında; hem mizaç tiplerinin çekim-itimleri hem de bu çekim ve itimi sağlayan eril-dişil dengesinin çok büyük bir etkisi vardır.

Bu güne dek, evlenmek isteyen, ancak kendisini evliliğe hazır hissetmediği için başvuran birçok danışanımız, “bana eşimi söyleyin, hangi mizaç tipinde, nasıl bir kişiyle evlenmeliyim?” sorusunu bize sıkça yöneltmişlerdir. Çift olarak çeşitli sorunlarla başvuran danışanlarımız da -çok çeşitli sorunlardan şikayet etseler de- aslında “hal dilleriyle” bize; “bana eşimi söyleyin, onun özünde nasıl biri olduğunu tanımak istiyorum” demişlerdir.  Bizler de yıllar yılı onlara, hem ilişkilerin başlamasında hem de sağlıklı bir şekilde sürdürülmesinde mizaç tiplerinin etkisinin önemini anlattık. Ancak daha fazla kişinin mizacıyla uyumlu, ilişkisinde eril-dişil dengesini yakalayabileceği eş adaylarıyla buluşabilmesi amacıyla, geniş bir ekiple birlikte bu alandaki mesleki bilgi ve tecrübelerimizi online ortama taşıdık. Projemize de danışanlarımızın sesinden ilham alarak “bana eşimi söyle” ismini verdik. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder